Belli Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili Okan Belli, araç sürücülerini yakından ilgilendiren lastikte etiketleme uygulamasının sektöre yeni bir anlayış getirdiğini hatırlatırken, lastiğin bir araçta en önemli öğelerinden biri olduğuna işaret ederek kullanıcıları uyardı. Türkiye’de 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren lastikte etiketleme uygulamasının birçok yararlarının olduğuna vurgu yapan Belli Grup yönetim Kurulu Başkanvekili Okan Belli, “Yeni Avrupa Birliği düzenlemesi çerçevesinde hayata geçen bu uygulama, sürücülere genel olarak farkında olmadıkları lastiğin performansı hakkında objektif bilgi sağlıyor. Bu bilgileri sağlarken lastiğin performansını da arttırmayı amaçlıyor. Türkiye’de lastik etiketlerinde yer verilmesi zorunlu hale gelen kriterler, lastiğin yakıt tüketimi, dış ses gürültüsü ve ıslak zeminde fren mesafesi gibi performans ve güvenlik kriterleridir” dedi. Trafik gürültüsünü artırdığı için yeni etiketlemeyle, lastiğin çevreye yaydığı sesi sınırlandırdığına dikkat çeken Okan Belli “Ölçülen değer desibel olarak belirtiliyor ve gürültü seviyesinin AB standartlarıyla ilişkisine bağlı olarak bir, iki veya üç siyah dalga olarak sembolize ediliyor. Üç dalga, lastiğin gürültüsünün mevcut limitle aynı seviyede, iki dalga lastiğin mevcut limitin desibel altında veya düzenlemedeki standartların iki katı sessiz olduğunu ve bir dalga lastiğin mevcut limitin 6 desibel altında olduğunu veya düzenlemedeki durumu belirtiyor” diye konuştu.

belli_otomotiv_buyukLASTİK STANDARTLARI

Fren mesafesinin standart prosedüre göre, yani derecelendirilmiş lastiğin standartta tanımlanmış referans lastikle karşılaştırılmasıyla ölçüldüğünü de anlatan Okan Belli şunları kaydetti: “İki mesafe arasındaki oran (test edilen lastik / referans lastik) lastiğin etiket üzerindeki ıslak zeminde yol tutuşunu belirliyor. Yuvarlanma direnci gibi ıslak zeminde yol tutuşu ‘a’ (en yüksek) ile ‘g’(en düşük) arasında olmak üzere yedi verimlilik sınıfıyla ifade ediliyor. Sonuçların araca ve mevcut hava koşullarına bağlı olarak değişebildiği gibi, sınıflar arasındaki fark, tam takım ‘a’ sınıfı lastiklere sahip bir aracın fren mesafesinin tam takım ‘g’ sınıfı lastiklere sahip bir aracın fren mesafesinden yüzde 30’a kadar daha kısa olabilmesine sebep olmaktadır. Bu, 80 km/s’den tam olarak durana kadar fren yapan bir araç için yaklaşık 18 metre anlamına gelmekte. Ancak, güvenlik sadece ıslak zeminde yol tutuşuyla ölçülmemeli. Strateji her sürüş koşulunda, kuru ve ıslak yolda, düz ve virajlı yollarda güvenliği sağlayacak lastikler tasarlamak ve üretmek olmalıdır”

ARAÇTA BEŞ DEPODA BİRİNİ LASTİK HARCIYOR

Lastiğin, yolla temas halindeyken enerjinin yüzde 20’sini kullandığını, bunun beş depo yakıtın bir deposunu lastiklerin harcadığı anlamına geldiğini ifade eden Belli “Lastikte etiketleme uygulamasında enerji tüketimi, makineyle ölçülen yuvarlanma direncinin test boyunca taşınan yüke bölünmesiyle ortaya çıkan bir katsayı olarak ifade ediliyor. Yapılan testler sonucunda yedi verimlilik sınıfı altında değerlendirildi. ‘a’ ile ‘g’ arasında değişen derecelendirilen ve belirli bir araç için tam takım a sınıfı lastikler, tam takım g sınıfı lastiklere göre yüzde 7,5’e kadar daha az yakıt tüketimi ve bununla doğru orantılı olarak karbon salımı tasarrufu sağlıyor” şeklinde konuştu.

LASTİKTE ETİKETLEMEYİ ÖNEMSİYORUZ

Lastiğin toplam performansının, bütün bu kriterlerin ortalaması olarak değerlendirilebileceğine aktaran Belli şunları söyledi: “Sadece sessiz ama yakıt tüketimi yüksek olan bir lastik iyi bir lastik olarak adlandırılmayacağı gibi, ıslak zeminde fren mesafesi kısa olan ama kuru zeminde fren mesafesi uzun olan bir lastik de ‘güvenli’ bir lastik olarak adlandırılmayacaktır. Satışını yaptığımız Mıchelın lastikleri, bu performans dengesinde en kaliteli ve pazara referans olabilecek lastikleri ürettiği için kullanıcılar tarafından tercih edilen bir marka oldu. Bu sınıflandırma, tüketicilerin bilgilendirilmesi açısından çok faydalı olacak. Lastikte etiketleme uygulamasını son derece önemsiyor ve tüketicileri, lastikler hakkında bilinçlendirmesi ve bütün lastiklerin aynı olmadığını göstermesi açısından destekliyoruz. Öte yandan, bu üç performans kriterinin yanı sıra lastiğin kullanım ömrü ve kuru zeminde fren mesafesiyle dayanıklılık kriterlerinin de etiketleme uygulamasında önemli olduğunu ve bir an önce uygulama kapsamına alınması gerektiğini düşünüyoruz”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.