Geçtiğimiz hafta AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’ın girişimleriyle Genel Merkez tarafından istifaya zonlandığını söyleyerek istifasını açıklayan AK Parti İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Yaran’la geniş kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik. Tüm sorularımıza samimi yanıtlar veren Yaran,  “Önemli olan gök kubbede hoş bir seda imiş. Hizmetlerim sırasında yanlışlıklara karşı boyun eğmemeye gayret ettim; ateşten bir gömlek giydiğimi bilerek böyle davrandım. Bir bedel ödeme ihtimali hiçbir zaman gözümü korkutmadı. Çünkü düşündüm ki, “Ben yanmazsam, sen yanmazsan nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa? Hep inandığım doğruları savundum” ifadesinde bulundu.

Untitled-1AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Yaran, istifasını değerlendirdi:
“Yapılan her haksızlığın Allah tarafından sorgulanacağının huzuru içindeyiz”

Geçtiğimiz günlerde AK Parti İskenderun İlçe Başkanlığı’ndan istifa eden İbrahim Yaran ile haber ekibimiz söyleşi gerçekleştirdi. 57 yıl aradan sonra AK Parti iktidarını İskenderun Belediyesi’yle buluşturan ekibin en önemli isimlerinden AK Parti İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Yaran, olgun bir siyasetçi tavrıyla sorularımızı içtenlikle yanıtladı. İşte yetkin üslubu, vakur ve sağlam duruşuyla İskenderun halkının sevgisini kazanmayı başaran ender siyasetçilerden biri olan Yaran’la gerçekleştirilen çarpıcı söyleşiden satırlara yansıyanlar:
HATAY YAŞAM: Neden İskenderun ilçe başkanlığından istifa ettirildiniz?
YARAN: İskenderun ve Hatay kamuoyu neden istifa ettirildiğimin sebebini çok iyi bilmektedir. Bu sorunuzun cevabı malumun tekrarı olur. Bana yakışan “Genel merkezimizin takdirine” saygı duymaktır.
HATAY YAŞAM: 57 Yıl sonra İskenderun’u iktidarla buluşturan bir ilçe başkanına böyle bir muameleyi reva görenlere söyleyecek bir şeyleriniz yok mu?
YARAN: Genel merkezin kararına saygı duymakla birlikte, yerel siyasetin aktörlerine elbette söyleyeceklerimiz olacak. Siyaset, ehil insanın elinde uygarlık ve hizmet ateşi, cahil ve kurnazların elinde yangın alevidir. Basit konuları bile görme gücünden aciz olan kişiler, millet ve memleket hizmetinde büyük işleri görme hevesine kapılırsa kendi mucizelerini yaratırlar, fakat bedelini de millete ödetirler. Kötü gidişattan kurtulmak isteyenlerin en kötüsünden korkmadıklarını göstermeleri gerekir diye inanıyorum.
HATAY YAŞAM: 57 yıl sonra gelen iktidarla buluşma noktasında 6 aylık seçim sürecinde ne gibi çalışmalarda bulundunuz?
YARAN: Bu sorunuzun cevabını, her siyasetçinin yaptıkları genişliğinde cevaplamaya çalışırsak, cevap bitmez, sayfalarca anlatsak da tamamlayamayız. En iyisi biz neleri farklı ve geleneksel çalışmalar dışında ekstra olarak yaptık onları anlatayım size. Öncelikle 60 kişiden oluşan amatör ruhta insanlarla yola çıktık. Bunların 2’si hariç 58 kişisi karpuz gibi yüreğe sahip 30 Mart hedefinden başka 31 Mart hesabı olmayan insanlardı. 58 yürek birlikte çarptı ve ciddi bir sinerji oluşturdu. Kadın Kolları üyelerimizi, Gençlik Kolları üyelerimizi, Mahalle Temsilcilerimizi ve gönüllülerimizi moral motivasyon ve hedefe yönelim açısından mümkün olduğunca eğitmeye çalıştık. Teşkilat çalışma ortamını uygun hale getirdik; çalışma odalarını elden geçirdik, bayanlara ait bir tuvalet yoktu bu eksikliği göreve geldiğimiz ilk hafta çözdük. Gençlik Kolları odası olarak çay ocağının bir kısmı kullanılıyordu. Gençlik Kollarına yeni bir prefabrik odayı 2. haftamızda kazandırdık. Gençlerimize uygun bir çalışma ortamı oluşturduk. Açık balkon olan parti binası girişinin 50-m2’lik kısmı sandviç panelle kaplatarak yağmur sularının bina içine vurmasını önledik. Göreve gelişimizin 2. ayında kendi şahsi kaynaklarımızla 50.000-TL. harcayarak 7-m2’lik bir LED ekran kurduk ve seçim sathı mahallinde sesli ve görüntülü olarak, 24 saat yayın yaparak İskenderun’umuza partimizi ve adaylarımızı, projelerini anlatma fırsatı bulduk. Öyle inanıyorum ki bu çalışma parti teşkilatı olarak Türkiye’de bir ilk oldu. İlklerimiz çok tabi; ilk defa 57 yıl sonra iktidarla İskenderun Belediyesi’ni buluşturma başarımız da bunlardan birisi, aynı zamanda bu başarıyı sağlamış olan bir yönetimin de görevden istifa ettirilmesi de bir ilk, velhasılı bizim ilklerimiz çok. Mahalle temsilcilerimizle toplanarak, istişarelerde bulunduk. Onlarla işbirliği içinde, mahallelerinde bulunan yaşlı insanları ve yatan hasta durumunda olan hastalarımızı ziyarette bulunduk, onların hayır dualarını aldık. Burada iki hatıramı anlatmak istiyorum; Orhantepe’de bir yaşlı yatağa bağımlı bir annemizi ziyaretteyiz, annenin elini öpmek için elimi uzattım elini çekti ve “günah oğlum” dedi. Kendisine şöyle dedim “Anne beni Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan gönderdi sana, Ayşe teyzeye benim selamımı ilet dedi, ben O’nun ilçe başkanıyım” dedim. Annemizin yanına yakın oturuyordum bir işaretle kafamı kendine doğru eğdi ve iki eliyle boynuma sarılarak yanaklarımdan öptü, öptü, öptü. Elini öptürmeyen annemizin bu hali odada bulunan 8-10 kişinin tamamını ağlattı. Bir diğer yaşlı ziyaretimizde yanılmıyorsam Gültepe’nin en üst kısımlarında bir evde; ev toplantımızın sonunda, diğer odada evin yaşlı büyükannesinin bulunduğunu ve de Türkçe bilmediğini ifade ettiler, ben müsade isteyip büyükannenin yanına geçtim, sobanın başında bir yer yatağında uzanmış vaziyette yatar iken bana mihmandarlık eden evlatlarından birinin tercümanlığı ile beni tanıttılar, annemiz zorla doğrularak yatakta oturdu ve beni yanına işaret etti elini öptüm, tercüman aracılığıyla kısaca halimi arz ettim. Bu duygu dolu anlarla birlikte iyice koptuk. Anlayacağınız bolca insana dokunduk, hal hatır sorduk, onlardan bir olduğumuzu hissettirdik, göz göze geldik birbirimizi doğru anladık. Seçimin Türkiye için ehemmiyetini, bu seçimin ne anlama geldiğini, hakla batılın mücadelesini bu mücadelenin bir cihat olduğunu anlattık insanlara ve bu ruhla gece gündüz topyekün bir çalışma içinde olduk. Seçim sathı mahallini vatandaşın evi ocağı, sokağı mahallesi olarak gördük ve öyle işledik ilmek ilmek, seçimin merkezini asla sırça köşklerde arayan olmadık. Yani bir olduk, birlik olduk, iri olduk ve Allah’ın yardımıyla başardık. Bugün kim ne derse desin biz işimizi iyi yaptık ve başardık “Yapılan her haksızlığın Allah tarafından sorgulanacağının huzuru içindeyiz.” Olay budur.
Sevgili Dostlarım!
İnsanlar nemelazımcılıktan sıyrıldıkları, doğru bildikleri değerler uğruna mücadele etme azmini kaybetmedikleri takdirde, çeyrek ekmek arası yarım yumurtaya kanmadıkları sürece, o toplum için yeni yepyeni umutlar filizlenir, dallar tekrar tomurcuklanır çiçeğe meyveye dönüşür. Sabreden ve ihlasla mücadele edenler için tünelin sonundaki ışık mutlaka bir gün görünür ve kapalı bütün pencereler yavaş yavaş aralanır. Allah bize İskenderunlu hemşerilerimizin gönüllerine giden bütün yolları, kapıları ,pencereleri açtığı için sonsuz şükürler olsun. Bu sorunun cevabının sonu gelmez, İskenderunlu hemşerilerim neler yaptığımızı, neyi nasıl başardığımızı çok iyi biliyor, daha fazlası onların yüreklerindedir. Onların yüreklerinin enginliğini, derinliğini de yazıyla sınırlamak mümkün değil. Tümüne saygılarımı sunuyorum…
HATAY YAŞAM: AK Parti ilçe teşkilatında son 10 yılda bir türlü taşların yerine oturmadığı yönünde kamuoyunda ciddi bir algı var. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
YARAN: Kabahat taşlarda değil, taşları yerinden oynatanlar da.
HATAY YAŞAM: Her ne kadar Seyfi Dingil İskenderun’da seçimi kazansa da, rakibi Yusuf Civelek’e fark atamamasından ötürü büyükşehirde Sadullah Ergin’in 5 bin oy farkla seçimi kaybettiği yönünde kamuoyunda ciddi eleştiriler var. Parti içerisinden “Bir başka aday olsaydı rakibe 5 bin fark atılıp, bu sayede büyükşehir de kazanılırdı” diyenler azımsanmayacak ölçüde.
YARAN: Büyükşehir seçimini kaybetmenin nedenini İskenderun seçimleri ile izah etmek hem imkansız, hem de İskenderun’a haksızlıktır. Zira İskenderun’da büyükşehir belediyesine ilçe belediyesinden 1.000 oy daha fazla oy kazandırılmıştır. Bu sayı 1 eksik olsaydı eleştirilere katılırdım. İskenderun hem kendi ilçe belediyesinde hem de büyükşehir belediyesinde mevcut koşullar içinde üzerine düşeni en ala şekilde yapmıştır. Kabahati başka yerlerde aramak lazım. İskenderun ilçe teşkilatı görevini kendi iradesi dışına oluşan olumsuzluklara rağmen ciddi bir özveri ile yapmış ve başarılı olmuştur. Bunu en iyi sokak bilir, sokağa çıkın sorun ilçe yönetiminin seçime etkisini, katkısını. Gerçek vicdan, gerçek adalet o gönüllerdedir!
HATAY YAŞAM: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, Hatay teşkilatında taşlar yerinden oynar mı?
YARAN: Sayın Başbakanımıza Cumhurbaşkanlığı yakışır, Allah nasip eder de gerçekleşirse Hatay teşkilatı her zamanki gibi üzerine düşen görevi ziyadesiyle yapar ve partisine sahip çıkar. Taşların yerinden oynaması gibi bir konu olmaz.
HATAY YAŞAM: İskenderun Belediyesi’nden çıkarılan işçilerle ilgili düşünceleriniz?
YARAN: Kimsenin ekmeğinden edilmesini asla tasvip etmem, çalışan işini layıkıyla yapıyorsa sadece siyasi görüşünden dolayı işten çıkarılıyorsa bunu da kabullenmek mümkün değildir. Ancak işini layıkıyla yapmayan varsa da bunun yapmadığı işe devam ediyor olması da düşünülemez tabi ki!
HATAY YAŞAM: Seyfi Dingil’in seçimi kazanmasındaki sinerji nedir?
YARAN: Planlı, bilinçli yüreğini ortaya koyarak yapılan teşkilat çalışması. Daha önceki seçimleri de hatırlayalım.
HATAY YAŞAM: İkinci dönemdir Milletvekilliği yapan Orhan Karasayar’ı başarılı buluyor musunuz?
YARAN: Bu sorunun muhatabı sokakta, vatandaşta, sevgili İskenderunlu hemşerilerimde. En iyisini onlar bilir. Bu soruyu bir kişilik cevapla geçiştirmek İskenderunlu hemşerilerime haksızlık olur.
HATAY YAŞAM: Seyfi Dingil’in halkın beklentilerini karşılayacak hizmeti hayata geçirebileceğine inanıyor musunuz?

YARAN: İnanmasaydım 67 gün gece gündüz çalışır mıydım? Elbette teşkilatla ele ele verdiği ve istişareyi ön planda tuttuğu sürece kesinlikle başarılı olacağına inanıyorum. Allah yar ve yardımcısı olsun.

HATAY YAŞAM: AK Parti İskenderun ilçe teşkilatında uzaktan kumanda başkan mı isteniyor?
YARAN: Böyle bir ihtimali düşünmek İskenderunlu hemşerilerime hakaret olur. Ben öyle düşünmüyorum. Birileri tarafından 2015 genel seçim hesabı yapılıyor olabilir. Son olarak şunları söylemek istiyorum. Önemli olan gök kubbede hoş bir seda imiş… Sevgili hemşerilerime hizmetlerim sırasında yanlışlıklara karşı boyun eğmemeye gayret ettim; ateşten bir gömlek giydiğimi bilerek böyle davrandım. Bir bedel ödeme ihtimali hiçbir zaman gözümü korkutmadı. Çünkü düşündüm ki, “Ben yanmazsam, sen yanmazsan nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?” Sen de kimsin diyebilirsiniz. Ben denizde bir katreyim, çölde bir kum parçası bile değil. Ama gagasında su damlası taşıyan güvercin büyük ateşi söndüremese dahi, iyi niyetli bir gayreti temsil eder. Kabe’ye doğru yönelen kaplumbağanın hedefe ulaşması mümkün değildir, fakat hiç değilse istikameti doğrudur. Ben de hep inandığım doğruları savundum sizler için, Allah’ın rızası için. Daha güzel günlerde beraber olmak dileğimle tüm İskenderunlu hemşerilerimi Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.