Bilindiği gibi 11 ay önce 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan Türkiye’nin en büyük işçi katliamı ile ilgili dava Akhisar’da görülmeye başlanacak. Ancak dava iddianamesi daha başlarken sorumluları ve sorumlulukları gözden kaçırır niteliktedir. Soma’da yaşanan faciadan sonra hukuki süreç kamuoyuna da yansıdığı gibi usule ve esasa ilişkin tartışmalı kararlarla dolu. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ilk iddianame iade edilmişti. İkinci ve mahkemece kabul edilen iddianamede ise denetim sorumluluğu taşıyan devlet yetkililerinin sanık olarak gösterilmemesi dikkat çekmektedir. Enerji Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün madenleri denetleme görevinin yadsınması ile facianın meydana geldiği madeni denetlemekle görevli ilgili kurum yetkilileri aleyhine halen kamu davası açılmamıştır.
Bir kez daha soruyoruz
Danıştay Birinci Dairesi’nin 4 Aralık 2014 tarihinde vermiş olduğu karar neden hala uygulanmıyor? Çalışma Bakanı’nın soruşturma izni vermediği devlet görevlileri ve müfettişlerine neden hala bir soruşturma açılmıyor? Yargılanmalarına neden izin verilmiyor? Uluslararası usul ve esaslar uyarınca yargılamaların makul sürede başlatılması gerekirken; faciadan neredeyse bir yıl sonra davanın ilk celsesinin 13 Nisan2015 tarihinde görülmesine karar verilmişti. Bir ceza yargılamasında geç gelen adalet, sadece zulüm demektir. Bu durum makul sürede yargılama yapılmaması sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarında “adil yargılama ilkesinin” ihlal edilmesi olarak kabul edilmektedir. Soma davasında daha yargılama başlamadan mağdur yakınları için yeni mağduriyetler yaratmıştır.
Hak Verilmez; Alınır
Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan yüz-yüze ilkesi de göz ardı edilerek, aynı yargı çevresinde tutuklu bulunmalarına rağmen, sanıkların ifadelerinin duruşma salonunda hazır edilmeksizin SEGBİS yoluyla alınmasına karar verilmişti. Bugün yargılamanın ilk duruşmasında sanıkların getirtilmesi konusunda müdahil avukatların kararlı tutumunu mahkeme dikkate alarak sanıkların duruşmaya getirilmesi için duruşma 15 Nisan 2015 tarihine ertelendi. Bu davanın peşini bırakmamak gerektiği bu kararla bir kez daha ortaya çıktı. 13 Nisan Pazartesi günü tartışmalı kararlarla başlayan davanın takipçisi olacağız. Çünkü “ HAK VERİLMEZ , ALINIR” ilkesi duruşmanın daha ilk gününde ortaya çıktı. 301 madencinin ölümünde değişik düzeylerde sorumlulukları bulunan, kamusal denetim görevini yapmayan ya da eksik yapan bürokratlar, bu noktada sorumluluğu bulunan bakanlar, gerekli önlemleri almayan şirket yetkilileri, işçilerin uyarılarına kulak asmayan ve kamuoyuna yansımasını engelleyen sendikacılar dâhil tüm sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istiyoruz. Sendika, şirket ve devlet bu katliamın asıl sorumlusuyken, bütün suç birkaç tekniker ve mühendisin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Ancak bizler buna asla müsaade etmeyeceğiz. Katillerin devlet eliyle korunmasına karşı duracağız.
Ne İntikam Ne de Kan Parası
İstediğimiz Tek Şey Adalet!
Tüm Sorumlular Yargılansın, Soma Tekrarlanmasın!
SOSYAL HAKLAR DERNEĞİ
İSKENDERUN TEMSİLCİLİĞİ ADINA
AV.BÜLENT AKBAY