Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 5. Esnaf ve Sanatkarlar Şurası’nda konuştu. Şuraya Hatay’dan HESOB Başkanı Kadir Teksöz, HESOB Başkanvekili Uğur Fırat ve esnaf oda başkanları katılım gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakanlık görevine geldiğim günden beri kamuda çalışma sistemini, devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için çok çalıştım ama pek az mesafe aldım diyebilirim. Niye? Anayasa değişikliği gerektiriyor. Ancak vazgeçmiş değiliz. Bu konuda yaptırdığım çalışmalar sayesinde Başbakanlıkta ve ilgili bakanlıkların elinde çok ciddi bir birikim oluştu. Hükümetimize her fırsatta bu birikimi kullanarak bürokratik oligarşiyi yıkıp yerine ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışını hakim kılacak bir kamu personel rejimini kurması tavsiyesinde bulunuyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle oldu:
“SIRTINI BİR YERLERE DAYAYANLAR…”
14918945_1823204654589223_4863589161036646401_o 14937317_1823202647922757_652325122821077263_n 15003219_1823204651255890_1793117046934241460_o 15027871_1823204754589213_4216058506892551228_n 15032660_1823202577922764_3297809146586984288_n 15036491_1823202564589432_3806125185925569045_n 15039715_1823204637922558_6588745978146026069_oEsnaflıktan gelme bir siyasetçiyim. Lisede hep siyasetteydim ama aynı zamanda geçimimi sağlamak için ticaret yaptım. Çocuklarıma da memuriyetten uzak durmaları tavsiyesinde bulundum. Kamu görevi elbette önemlidir. Kamuda belirli bir sistem var. Ne kadar çalışkan, cesaretli olursanız olun belli bir kalıba zorla sokar. Esnaf ve sanatkarlarımız başta olmak üzere emeklerinin alın terlerinin karşılığını almaya daha yakın. Elbette rızkı veren Allah’tır. Gençlerimiz rızıklarını illa devlet kapısında değil, birikim ve ilgilerinin olduğu alanlarda aramalarını tavsiye ediyorum. Devlete kapağı atayım para pul derdim olmaz mantığı var. Hakkını veren çalışsın devam etsin vermiyorsa bu devlet onları sırtında taşımasın. 15 Temmuz’da yedirdiğimiz içirdiklerimiz üzerimize bomba yağdırdı. Resullallah (SAV) rızkın onda 9’unun ticarette olduğunu söylüyor. Burada şu hususu itiraf edeyim, Başbakan olduğum günden beri kamuda çalışma düzenini değiştirmek için çok çalıştım ama çok az mesafe aldım diyebilirim. Neden anayasa değişikliği gerektiriyor ancak vazgeçmiş değilim. Hükümetimiz her fırsatta bürokratik oligarşiyi yıkarak insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini kamuya yerleştirmek için çalışıyor.
ESNAFIMIZ SADECE DÜKKANIN DEĞİL ÜLKESİNİN DE SAHİBİDİR
Bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkar demek elbette rızkını çıkartır ama onunla birlikte tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet diyerek ifade ettiğim değerlerin taşıyıcısıdır. Kimse başka hesapların içine girmesin girenler bunun hesabını ödemiştir ödeyeceklerdir. Bizim Türkiye Cumhuriyeti dışında devletimiz yok. Sırtını bir yerlere dayayanlar bunun bedelini ödeyecektir. Biz sırtımızı hakka ve halka dayıyoruz farkımız bu. Tüm değerlerimizi nesilden nesile aktarmada en büyük görev esnaf ve sanatkarlarımıza düşüyor. Esnafımız sadece dükkanın değil ülkesinin de sahibidir. Kendisini öyle hisseder ve öyle hareket eder. Esnaf bu anlayışa sahipse orada haksızlık, mağduriyet olmaz. Esnaf ve sanatkarın kontrolörü kendi vicdanıdır.