Okul, çocuk hayatında çok önemli bir başlangıçtır. Büyük bir heyecan aynı zamanda çocuk için kaygılanmaya sebebiyet veren bir süreçtir. Çünkü çocuk kurallarını hiç bilmediği yeni bir çevreye girecektir. Bu sürecin nasıl yönetileceği oldukça önemlidir. Çocuklar için durum bu şekilde iken aileler için ilk etapta biraz daha farklı noktadadır. Onlar için gurur verici bir olaydır. Çünkü, çocuklarının büyüdüğünün en somut göstergesidir.
Peki, bu heyecan dolu başlangıç her zaman olumlu süreçlerden mi geçer? Bu noktada madalyonun diğer yüzüyle de karşılaşabilinir. Yani, çocuk bu yeni başlangıcı reddedebilir. Okula gitmek istemeyebilir. Zorlamalar karşısında fiziksel tepkiler verebilir. Midesi bulanabilir, kusabilir, panik olabilir , ağlayabilir ve endişesini bu şekilde dışarı vurabilir. Bunun yanında, öğretmeninden korktuğunu, arkadaşlarının rahatsızlık verdiğini dile getirebilir. Fakat bütün bunlar gözlenirken bu süreçlerin ne kadar sürdüğü çok önemlidir.
Bu süreçlerin okulun ilk haftasında görülmesi normaldir. Ancak 5 haftayı aşan bir süreç varsa ortada çocukta okul fobisinin olacağı düşünülebilir. Okul fobisi; çocukta görülen çok ciddi boyutta okula gideceğinden dolayı endişe duyma , okula gitmede isteksizlikte denilebilir. Bu oluşumun sebebi oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki , 0- 6 yaş arası çocuklarda daha çok görülen sebep anneden ayrılma kaygısıdır. Anneye karşı çocuğun bağımlı olması olarak açıklanmaktadır.
Kendine güven konusunda , sosyal ilişki kurmakta sorun yaşayan çocuklar her hareketinde ailelerinde onay beklerler onlara karşı bağımlılık kazanırlar.
Peki aileler böyle durumlarda neler yapmamalılar?
İlk olarak çocukları için doğru okulu seçmek ailenin seçimi olmalı çocuğun değil.
Alışma süreci içinde çocuk öğretmeniyle tanıştırılmalı ve süreç, aile ve öğretmenle ortaklaşa yürütülmelidir.
Ebeveynlerden biri bu süre içerisinde çocukla okula gelip gidebilmelidir. Çocuk kurallarını hiç bilmediği bir ortama ilk kez girecektir bu sebepten kaygı duyabilir. Bununla birlikte anneden babadan ayrılma kaygısı da yaşatılmamalıdır.
İlk günlerde çocuğu okuldan erken almaya özen gösterilmelidir. Çocuk , oynadığı oyun tadında kalacak düzeyde bırakılmadır ki ertesi gün ona duyduğu hevesle gelebilsin.
Bu süreçler boyunca aile ve öğretmenin çocuğa sunduğu motivasyon oldukça önemdir. Bu motivasyonla çocuk büyüdüğünü ve takdir edildiğini fark edecektir . Bu şekilde de çocuğun öz güveni desteklenecektir.
Çocuğunuzun okula nasıl başladığı, onun okul hayatında dair bütün süreçlerini etkileyeceği için yapacağınız okul tercihi oldukça önemlidir.
PSİKOLOG –AİLE DANIŞMANI
FULYA YAŞAR KIRPUL
ÇİLEK EĞİTİM KURUMLARI