COVID-19 pandemisi sebebiyle yaşanan küresel endişe gün geçtikçe daha çok hissediliyor. Varoluşsal korkuların her zamankinden daha belirgin olduğu bir zamandan geçiyoruz. Maddi endişeler, hastalık, izolasyon, ölüm ve bilinmeyen gelecek… Bu durum varlığımıza tehdit oluşturduğu için hissettiğimiz endişenin de gittikçe arttığını görmekteyiz. Varoluşumuza tehdit oluşturan durumlarda ne yaparız? Hepimizde içe dönme, plan yapma, erzak toplama, alarma geçme gibi doğal içgüdüler bulunur ve bu doğal içgüdüler bedenimizde korku hissetmemize neden olur. Bu korku aslında vücudumuzda bulunan biyolojik bir mekanizma olan savaş – kaç –don alarmıdır. Tıpkı üzerimize hızla gelen bir arabanın önünden aniden çekilmemizi sağlayan korku gibi. COVID-19 salgını ile birlikte tüm varoluşsal korkularımız gün yüzüne çıktı. Bu korkularla yüzleşmek bir takım gerçeklerin farkına varmamıza yol açıyor.  Peki, bu gerçeklerle ne yapacağız? Ortaya çıkan Korkumuzun bize bir bilgi veriyor olduğunu unutmamalıyız. Hislerinizi göz ardı etmeyin ve korkmuyormuş gibi yaşamayın. Kendinize beni korkutan ne? Diye sorabilirsiniz. Maddi zorluk mu? Birini kaybetme korkusu mu? , sağlığımı kaybetme korkusu mu? Ve daha kişiye özgü birçok korku.  Daha sonra kontrolünüz dahilinde olan durumlar ile ne yapacağınızı belirlemeye çalışın.  Neler üzerinde kontrolümüz olduğunu ve neler üzerinde kontrolümüz olmadığını fark edebiliriz. Örneğin, ellerimi yıkayabilirim ve insanlarla fiziksel temasımı kısıtlayabilirim fakat virüsün bulaşıp bulaşmaması üzerinde tam bir kontrole sahip değilimdir. En önemlisi Hayatınızdaki insanlarla konuşun ve onlarla bağlantı kurun. Sanal yollarla görüşmeler yapın. Endişelerinizi ve bu süreçte yaşadığınız zorlukları paylaşın. Hayatınızda stres düzeyinizi daha da arttıran insanlar var mı? Onlardan biraz uzak durmak konusunda kendinize izin verin. Hayatınızda sizi dinleyecek birileri var mı? Sadece bu kriz durumunu konuşmak dışında konuşulacak başka ortak konular bulabilir misiniz? Sevdiğiniz bir dizi veya okuduğunuz bir kitap hakkında konuşun. Hepimiz bu deneyimin ortasındayız ve birbirimizden bir şeyler öğrenebiliriz. Düşüncelerinizin gelip gitmesine izin verin. Bedeninizi alarm halinden çıkarın bunun için aşamalı kas gevşetme tekniği basit ve her yerde uygulanabilir olanıdır. Nefes alırken kaslarınızı sıkıca sıkmak ve nefes verirken sırası ile kaslarınızı serbest bırakmaktır. Bu egzersiz bedeninizi ve zihninizi fark etmenize olanak sağlar. Son olarak İnsanlar korkuya çeşitli şekillerde tepki verir; erzak istifleyerek, katılaşarak, inkâr ederek, öfkelenerek… Bütün bunlar çeşitli “savaşma”, “kaçma” ya da “donma” tepkileridir. Bugün için sadece korkularınız size ne anlatmaya çalıştığına kulak verin. Bedeninize güvenin ve size bir şey anlatmaya çalıştığını göz ardı etmeyin. Varoluşsal korkular hayatımızın bir parçasıdır. Bunu ilk defa fark etmiş ve deneyimliyor olabilirsiniz bu tepkiler ile baş edemediğinizi düşünüp kaçınma davranışlarını arttırır iseniz bir uzman ile

görüşmekten çekinmeyin.

Uzm. Psikolog Yonca Karpuz