Ülkemizde özel üniversitelerin birer ticarethane gibi çalıştırıldığı hiç kimse için sır değil. Özel üniversitelerde eğitim görmek üst gelir seviyesinde bulunanlar için dahi ciddi bir külfete dönüşürken, orta seviyede gelire sahip olanlar için adım adım hayal olmaya başladı. Yoksul kesimler içinse özel üniversitelerde eğitim görmek tamamen imkansız. Özellikle orta ve dar gelir grubuna mensup toplum katmanları için tek seçenek devlet üniversiteleridir. Devlet Üniversitelerine girebilmek içinse özel üniversitelere nazaran neredeyse iki katı puan almak gerekiyor. Diğer bir ifadeyle üniversiteler adım adım orta ve dar gelirli ailelerin çocuklarına kapatılıyor. Eğitimde fırsat eşitliği çoktan rafa kaldırıldı. Mevcut Anayasa’ya göre” hiç kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz” ama yasalar yönetenlerin çıkarına hizmet ettiği sürece uygulanıyor. Bu sebeple elene elene ve büyük zorluklarla devlet üniversitelerine kayıt yaptırabilen bir avuç öğerncinin rahat bırakıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Nasıl mı?
Mustafa Kemel Üniversitesinde okuyan bir grup öğrenci karnelerin dağıtıldığı gün, İskenderun kampüsünde katkı payı adı altında harçlara neredeyse 500 oranında zam yapılmasını protesto için forum düzenlediler. Birleşik Haziran Hareketi olarak öğrenciler adına forumda yapılan açıklamayı olduğu gibi kamoyu ile paylaşıyoruz.
BU BİR SOYGUNDUR
” Bilindiği gibi her yeni dönem açılışında eğitim alma hakkımızı bizlere para ile sattıkları bir sistemde yaşıyoruz. AKP, sözde üniversite harçlarını kaldırdığının propogandasını her fırsatta yaptı. Bugün yeniden ancak bu defa her zamankinden daha ağır bir soygun ile karşı karşıyayız.
Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencileri olarak sadece iki gün önce, haraçlarımızın arttırılacağını öğrenci bilgi sisteminden öğrenmiş olduk. Bugün ise, ders kayıtlarının açılması ile her birimiz ders kayıtlarımızı yaparken, ödememiz gereken haraç miktarını gördük. 2500 liraya kadar
Devlet üniversitesi olduğunu zannettiğimiz okulumuz, bu miktarda bir parayı öğrencilerden bir hafta içerisinde talep etmektedir. Eğitim hakkı için bunca parayı bulamayan öğrenciler ise, okumaya devam edemeyeceklerdir.
Bu bir soygundur!
Her şeyden önce birincisi, üniversiteye kayıt yaptıran ve halihazırda okuyan öğrenciler için çıkartılan yasa hükümsüzdür. Kazanılmış haklar temelinde bu okulun hiçbir öğrencisi, yeni çıkmış bir yasa ile,
İkincisi, sınıfta kalma sisteminin uygulandığı bir okulda, ortalaması yetmeyen öğrenciler üstten ders alamazlar. Bir dönem boyunca, sadece iki ders alarak okulunuzu devam ettirmek zorunda kalabildiğiniz bu sistemde, bir de sene kaybı olan her öğrenciden ekstra haraç toplamaktadırlar.
Henüz sınıf tekrarı yapmamış öğrencilerin haraçlarındaki artışlar diğerlerine kıyas ile düşük gözüküyor. Önümüzdeki senelerde bir şekilde sınıf tekrarı yaptıklarında ödedikleri miktarın kat kat
AKP’yi de, okul yönetimini de uyarıyoruz: üniversite ücretini ödemek için iş cinayetlerine kurban verdiğimiz, kendi canına kıyan arkadaşlarımız adına, parasız eğitim hakkımızdır, öğrencilerin sabrını sınamayın!
Harç diyerek topladığınız haraçlar hükümsüzdür ve meşru değildir, yasa derhal geri çekilmek zorundadır! İlan ediyoruz, bugünden itibaren, üniversitemiz içinde parasız eğitim şiarını yükselteceğiz ve bu karanlığı üzerimize çökertenlere üniversiteleri dar edeceğiz!
Üniversiteler öğrencilerindir!”
Birleşik Haziran Hareketi üniversite öğrencilerinin para ile eğitim hakkının gasp edilmesine karşıdır. Üniversitelerin birer bilim kurumu olduğu gözetilerek ve kamusal niteliği dikkate alınarak, harç, ek ödeme veya katkı payı adı altında bir ticarethaneye dönüştürülmesine itiraz ediyoruz.
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için parasız eğitim elzemdir ve zorunludur.
Öğrenciler arasında katkı payı adı altında öğrencileri bölmeye ve bir soygun düzeni oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Gerek hukuki gerekse toplumsal mücadelemizi bu soygunun bitirilmesi için seferber ediyor ve tüm halkımızı karanlığa karşı çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.
