Diabetes Mellitus (DM), pankreastan salgılanarak kan şekerinin düzenlenmesini sağlayan insülin hormonu salgısının, tamamen veya kısmen yetersiz ya da eksik olması sonucu meydana gelen, hiperglisemiyle karakterize karbonhidrat, lipit ve protein metabolizmasının bozulduğu bir hastalıktır.
Diyabet dört farklı grupta sınıflandırılmıştır. Bunlar; Tip1 DM, Tip2 DM, Diğer Spesifik Tipler, Gestasyonel DM. Üzerinde en çok konuşacağımız ise Tip 1 DM ve Tip 2 DM olacaktır.
Tip 1 Diyabet, İnsüline bağlı diyabet veya Juvenil diyabet olarak adlandırılmaktadır. İnsülin salgısında görevli pankreas hücrelerinin zedelenmesi veya tamamen kaybolmasıyla ortaya çıkar ve insüline bağımlı olarak gelişir. Bu tip hastalar diyabetik ketoasidozu önlemek amacıyla insülin kullanmalıdır. Çoğunlukla erken yaşlarda görülmesine karşın seyrek olarak genç yaşlarda da görülebiliyor
Tip 2 Diyabet, Yaşlanmayla birlikte gelişen veya İnsüline bağlı olmayan diyabet olarak bilinir. Pankreas beta hücre fonksiyonlarının azalması ve periferik dokularda insülin direnci en büyük problemdir.
Yapılan bilimsel çalışmalarla ülkemizde 7 milyonun üzerinde diyabetli olduğu, yaklaşık 3 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberdar olmadığı tespit edilmiştir. Diyabet hastalığının görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve 20 yaş üzeri her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır. (Araştırmalarda %8.5 ile %13 arasında değişmektedir). Kısacası ülkemizde diyabetli hasta sayısında önemli bir artıştan söz etmek mümkündür. Hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve obezitedeki (şişmanlık) artışın bu sonuca çok önemli katkısı olduğu bilinmektedir.

ŞEKER (DİYABET) HASTALIĞINDA BESLENME TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?
-Besin çeşitliliği sağlanmalıdır
-Günde en az üç ana üç ara öğün beslenilmelidir
– İdeal vücut ağırlığı korunmalıdır
– Besinler doğru hazırlanmalı, doğru pişirilmeli ve doğru saklanmalıdır
– Ekmek ve diğer tahıllar yeterli miktarda tüketilmelidir
– Posa tüketimi arttırılmalıdır
– Şeker tüketimi azaltılmalıdır
-Tuz tüketimi azaltılmalıdır
– Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdır
– Su ve diğer sıvılar yeterli miktarda tüketilmelidir
– Kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir
– Alkol ve sigara içilmemelidir –
– Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır
– Tatlandırıcılar
!!!!Tatlandırıcıların, cinsine göre günlük en fazla kullanılabilecek miktarlarının farklı olduğu unutulmamalıdır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.