Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nin sahibi Metin Yıldız, kamuoyunda onkoloji hastanesi arazisi olarak bilinen yerle ilgili gazetemizde çıkan haberlerden dolayı Hatay Yaşam Gazetesi’nin iki yöneticisi hakkında avukatı Ali Dündar Çetin aracılığıyla İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Konuyu inceleyen İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, Hatay Yaşam Gazetesi’nin iki yöneticisi hakkında ‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR’ verdi. Ancak Metin Yıldız’ın pes etmeye niyeti yoktu. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARI’na yine avukatı aracılığıyla yapılan itiraz bu defa İskenderun Sulh Ceza Hakimliği tarafından da reddedilerek ‘KESİN’ olarak karara bağlandı. Bu sonuçla adalet tecelli etti ve Metin Yıldız’ın Hatay Yaşam Gazetesi’nin iki yöneticisi hakkında yalan, katmer katmer iftiralarla dolu, keyfi ve mesnetsiz şikayet dilekçesinden, onkoloji hastanesi arazisine ilişkin yaptığımız haber, köşe yazısı ve röportajların suç oluşturmadığı, kamuoyunu aydınlatma amacı sonucu çıktı. Goygoycu ve mamacı tayfa da bu süreçte şahsımıza yönelik iftira ve karalama kampanyalarının değirmenine su taşımayı ihmal etmedi. Böylece Hatay Yaşam yöneticileri hakkında kurgulanmış yalanlarla karalama kampanyası başlatarak gündem olmak isteyenler adeta duvara tosladı. Kamuoyu, arazinin imar durumuyla ilgili gelişmelere büyük ehemmiyet veriyor ve ilgi gösteriyor.
İFTİRACI HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Metin Yıldız yaklaşık iki yıl önce de aynı araziye ilişkin araştırmamız gündeme gelince, Hatay Yaşam Gazetesi’nin iki yöneticisine yine aslı astarı olmayan iftiralarda bulunmuş ve dava açmıştı. Sonra da davasını geri çekmişti. Anlaşılan kendisi gazetemizin iki yöneticisine art niyetli olarak iftira atmayı alışkanlık haline getirdi. Bu nedenle en kısa zamanda İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na Metin Yıldız ve yalancı tanıklık yapan gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Biz şeref ve itibarımızı sokakta bulmadık. Kamuoyundaki saygınlığımızla oynanmasına, şahsımıza yönelik sürekli olarak iftiralar atılmasına hukuki sınırlarda verilecek cevabımız olacaktır. Onkoloji hastanesi arazisine ilişkin yaptığımız haberlerden dolayı bir gazeteci tarafından tehdit edildik, hakarete uğradık. O gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunduk ve malum gazeteci ‘tehdit ve hakaretten’ yakın bir zamanda hakim karşısına çıkacak. Bir başka gazeteci de tanık olarak aleyhimize ifade verdi. Anlaşılan o ki, şahsımızı itibarsızlaştırma operasyonunda medyada işin içinde yer aldı. İki yıl önce de şimdi de şahsımızı hedef alan ve formüle edilerek sakız gibi çiğnenen iddialar asılsızdır ve iftiradır.
Ayrıca o dönemde hastane kurma vaadiyle araziyle ilgili İskenderun Gelişim Hastanesi tarafından yapılan başvuruya İl Genel Meclisi’nin verdiği ‘ÖZEL SAĞLIK ALANI’ değil de, ‘TİCARİ ALAN’ kararı, hala insanların gündemindeki sıcaklığını koruyor.
