Hatay Devleti’nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, ölümünün 41. yılında törenle anıldı. 03 Mart 2021 Çarşamba günü saat 11.00’ de Hatay Valiliği binasında gerçekleşen törene Hatay Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu’nun yanı sıra, Sayın Sökmen’in yakınları, Hatay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Taceddin Pınar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Dışişleri Bakanlığı Hatay Temsilcisi Büyükelçi Serdar Cengiz, Cİlvegözü Sınır Kapısı Mülki İdare Amiri Salih Altun, Antakya Kaymakamı Mustafa Harputlu, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök ve kurum il müdürleri katıldı. Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu’nun Valilik binası önünde bulunan Atatürk anıtı ve Tayfur Sökmen anıtına çelenk koymasıyla başlayan tören, Kurtuluş Savaşı ve Hatay’ın Anavatan’a kavuşması sürecinde hayatını feda eden şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Tayfur Sökmen’in torunu Mehmet Mursaloğlu törende yaptığı konuşmada, “Tayfur Sökmen’in Hatay mücadelesinde, en çok üzerinde durduğu ve kurtuluş yolu olarak gördüğü, Hatay’da yaşayan bütün cemaatlerin birlik ve beraberlik içinde Hatay’lılık anlayışını gerçekleştirmekti. 1938 yılında “Sen, ben yok biz varız” sözünü söyleyen Tayfur Sökmen bu anlayışı hem fikri hem de fiili olarak birçok olayda göstermiş ve konuşmalarında da bunu dile getirmiştir. Fransızların Hatay’ı işgalinden sonraki silahlı mücadele döneminde de, Hatay’da yaşayan farklı unsurları hiçbir zaman dışlamanmış, bilakis yekvücut kurtuluş mücadelesi verilmiş ve bütün cemaatler Hatay Devleti’nin kuruluşunda ve Hatay Meclisi’nin seçilmesi aşamalarında Hatay’lılık bilincine sahip çıkmışlardır. Hatay’lılık bilinci birbirimizi sevmek birbirimizi anlamak ve birbirimizi yücelterek kardeşçe yaşamaktır. Hataylı olmak şerefim ve namusum üzerine söz veriyorum kırk asırlık Türk yurdunu ecnebilerin eline bırakmayacağım diyen atasının izinden gitmektir. Hataylı olmak sen ben yok biz varız demektir. Hataylı olmak ecdadını bilmek ve savunmaktır. Hataylı olmak amik ovasına her düşen yağmur damlasına hamd etmek, her çıkan başak için şükretmektir. Hataylı olmak medeniyetler mozaiği Hatay’da dik durabilmek ve büyük önder Atatürk ün kurduğu cumhuriyeti ilelebet payidar kılıp Ne Mutlu Türküm diyebilmektir.” dedi. Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu konuşmasında, “Atatürk’ün Hatay’ı Anavatan topraklarına katmak için sürdürdüğü mücadele, diplomasiden, uluslararası görüşmelere kadar çok geniş çalışmaları içermektedir. Nitekim Ankara Antlaşması’nda, Fransa’nın Hatay’ı Misak-ı Milli sınırları içerisine almaya yanaşmaması Atamızın üstün mücadele azmini kırmamış, daha da arttırmış ve bu hassas konuyu sonuna kadar titizlikle takip etmiştir. Ümitlerin azaldığı Hatay sokaklarında, Tayfur Sökmen ve arkadaşlarının azim ve kararlılıkla çalışmaları bir ümit ışığı yakmıştı. Bu mücadelede elbette yalnız değillerdi. Başından sonuna, sürekli Ankara ile irtibat halindelerdi. Gazi Mustafa Kemal’in “Hatay davası benim şahsi davamdır.” sözüyle tüm dünyaya ilan ettiği destekleriyle büyük güç kazanmışlardı. Gazi Mustafa Kemal’in Adana’ya gelişinde Antakya İskenderun havalisi birliği azaları, karşılamaya siyah bayraklarla katılmışlardı. Siyah giysili Antakyalı bir kızcağızın (Ayşe Fitnat Hanım) “Paşam bizi de kurtar!” diye yalvarması üzerine gazi paşa: “Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz!” cevabını vermişti. Bu sözle kıvılcımı çakılan kurtuluş meşalesini, Hatay’ın dört bir yanına taşıyan Tayfur Sökmen ve arkadaşları, bir avuç aydın insandı. Onların büyük bir imanla gayretleri ve bu tarihî sözü bir müjde gibi anlayan Hatay halkının da katılımıyla, kurtuluş ateşi tüm Hatay’a yayılmış, Hatay’ı önce bağımsızlığa sonra da anavatana kavuşturmuştur. “Sen ben yok, biz varız.” diyen Tayfur Sökmen’in bu ideali şu anda Hataylıların birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşamasıyla vücut bulmuştur. Bu mücadelede hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmetle yâd ederken, başta bu zaferi barış ve dostluk yolu ile kazandıran büyük öder Mustafa Kemal Atatürk’ü, bize Hatay’ı emanet eden Tayfur Sökmen’i ve ebediyete intikal etmiş silah arkadaşlarını rahmet ve şükranla anıyorum.” dedi. Tören, günün anlam ve önemine binaen hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.